875 - (م) عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ جَعْفَرٍ قَالَ: أَرْدَفَنِي رَسُولُ اللهِ صلّى الله عليه وسلّم ذَاتَ يَوْمٍ خَلْفَهُ، فَأَسَرَّ إِلَيَّ حَدِيثاً لاَ أُحَدِّثُ بِهِ أَحَداً مِنَ النَّاسِ، وَكَانَ أَحَبَّ مَا اسْتَتَرَ بِهِ رَسُولُ اللهِ صلّى الله عليه وسلّم لِحَاجَتِهِ: هَدَفٌ، أَوْ حَائِشُ نَخْلٍ [1] .
Ebû Ca’fer Abdullah b. Ca’fer -radıyallahu anhuma- şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir gün beni terkisine bindirdi ve hiçbir kimseye söylemeyeceğim bir sır verdi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in abdest bozacağı zaman gizlenmek için en beğendiği yer kum tepesi veya hurma bahçesiydi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ihtiyacını gidermek için ensardan birinin bahçesine girdi, baktı ki orada bir deve var. Deve Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’i görünce inledi ve gözleri yaşardı. Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- devenin yanına gitti, hörgücünü ve kulaklarının arkasını şefkatle okşadı. Deve inlemesini kesti. Bunun üzerine Rasûlullah: “Bu devenin sahibi kimdir? Bu deve kimindir?” diye devenin sahibini aradı. Medinelilerden bir delikanlı çıkageldi ve: Bu deve benimdir, Ey Allah’ın Rasûlü! dedi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de: “Allah’ın seni sahip kıldığı şu hayvan hakkında Allah’tan korkmuyor musun? O senin kendisini aç bıraktığını ve çok yorduğunu bana şikâyet ediyor” buyurdu.
[م342]