الكِتَابُ الثّالِث: الطلاق وأَحكام مفارقة الزوجة

2454 - (ق) عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ عُمَرَ رضي الله عنهما: أَنَّهُ طَلَّقَ امْرَأَتَهُ وَهِيَ حائِضٌ، عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللهِ صلّى الله عليه وسلّم، فَسَأَلَ عُمَرُ بْنُ الخَطَّابِ رَسُولَ اللهِ صلّى الله عليه وسلّم عَنْ ذلِكَ، فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صلّى الله عليه وسلّم: (مُرْهُ فَلْيُرَاجِعْهَا، ثُمَّ لِيُمْسِكْها حَتَّى تَطْهُر، ثُمَّ تَحِيضَ ثُمَّ تَطْهُرَ، ثُمَّ إِنْ شَاءَ أَمْسَكَ بَعْدُ، وَإِنْ شَاءَ طَلَّقَ قَبْلَ أَنْ يَمَسَّ، فَتِلْكَ الْعِدَّةُ الَّتِي أَمرَ الله أَنْ تُطَلَّقَ لَهَا النِّسَاءُ) .

Abdullah b. Ömer -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- zamanında karısını hayızlıyken boşadı. Akabinde Ömer b. Hattâb Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e bu durumu sorduğunda, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Ona emret hanımına dönsün, sonra temizlenene kadar onu boşamasın, sonra hayız görüp tekrardan temizlendiğinde dilerse evliliğini devam ettirsin, dilerse de ona dokunmadan boşasın. İşte bu Allah'ın kadınları boşama için emrettiği iddetidir.

2456 - عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ: طَلَّقَ رُكَانَةُ امْرَأَتَهُ ثَلاثَاً في مَجْلِسٍ وَاحِدٍ، فَحَزِنَ عَلَيْهَا حُزْناً شَدِيداً، فَسأَلَهُ رَسُولُ الله صلّى الله عليه وسلّم: (كَيْفَ طَلَّقْتَهَا؟)، قَالَ: طَلَّقْتُهَا ثَلاَثاً، فَقَالَ: (في مَجْلِسٍ وَاحِدٍ؟) ، قَالَ: نَعَمْ، قَالَ: (فَإِنَّمَا تِلْكَ وَاحِدَةٌ فَأَرْجِعْهَا إِنْ شِئْتَ)، فَرَاجَعَهَا، فَكَانَ ابْنُ عَبَّاسٍ رضي الله عنهما يَرَى أَنَّمَا الطَّلاَقُ عِنْدَ كُلِّ طُهْرٍ، فَتِلْكَ السُّنَّةُ التي كَانَ عَلَيْهَا النَّاسُ، وَالَّتِي أَمَرَ الله لَهَا {فَطَلِّقُوهُنَّ لِعِدَّتِهِنَّ}.

İbn Abbas -radıyallahu anh-'tan rivayet edildiğine göre demiştir ki: Rükâne'nin ve kar­deşlerinin babası olan Abdü Yezid (karısı) Ümmü Rükâne'yî boşamış ve Müzeyne (kabilesin)den bir kadınla evlenmişti. Kısa bir süre sonra (bu kadın) Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'e geldi (ve Ebu Rükâne'nin er­kekliğinin olmadığını ifade etmek maksatıyla) başından aldığı bir kıla (işaret ederek- Abdü Yezid'in) "Bana ancak şu kıl kadar fayda­sı vardır, başka değil. Bunun üzerine benimle onun arasını ayır" dedi. Bunun üzerine Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- öfkelendi ve Rükâne ile kardeşleri­ni (yanına) çağırdı. Sonra meclisinde bulunanlara (hitaben Ebu Rü­kâne'nin çocuklarından ikisine işaret ederek);"Falanı şu ve bu bakımlardan falanı da şu ve şu bakımlardan Ebu Yezid'e benzer buluyor musunuz?" diye sordu. Onlar da; Evet dediler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem(de) Abdü Yezid'e; "Onu boşa" diye emretti. O da (kendisinden istenileni) yaptı. Sonra (Hz. Peygamber; ilk) "Hanımın (olan) Rükâne ve kardeşle­rinin annesine dön" buyurdu. (Abdü Yezid de) .Ya Rasûlallah ben onu üç talak ile boşadım dedi. (Rasûlullah da:) "Biliyorum, sen ona dön." buyurdu ve (Ey Peygamber, ka­dınları boşadığınız zaman, onları iddetleri içinde boşayın ve iddeti sayın) Talak suresi,1. ayet.

[هق7/337]

* وَهَذَا الإِسْنَادُ لاَ تَقُومُ بِهِ الْحُجَّةُ، مَعَ ثَمَانِيَةٍ رَوَوْا عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رضي الله عنهما فُتْيَاهُ بِخِلاَفِ ذَلِكَ.

2457 - (ق) عَنْ عائِشَةَ رضي الله عنها: أَنَّ رِفاعَةَ الْقُرَظِيَّ طَلَّقَ امْرَأَتَهُ فَبَتَّ طَلاَقَهَا، فَتَزَوَّجَهَا بَعْدَهُ عَبْدُ الرَّحْمنِ بْنُ الزُّبَيْرِ، فَجَاءَتِ النَّبِيَّ صلّى الله عليه وسلّم فَقَالَتْ: يَا رَسُولَ اللهِ، إِنَّها كانَتْ عِنْدَ رِفاعَةَ فَطَلَّقَهَا آخِرَ ثَلاَثِ تَطْلِيقَاتٍ، فَتَزَوَّجَهَا بَعْدَهُ عَبْدُ الرَّحْمنِ بْنُ الزَّبِيرِ، وَإِنَّهُ وَاللهِ ما مَعَهُ يَا رَسُولَ الله إِلاَّ مِثْلُ هذِهِ الْهُدْبَةِ [1] ـ لِهُدْبَةٍ أَخَذَتْهَا مِنْ جِلْبَابِها ـ! قالَ: وَأَبُو بَكْرٍ جالِسٌ عِنْدَ النَّبِيِّ صلّى الله عليه وسلّم، وَابْنُ سَعِيدِ بْنِ الْعَاصِ جالِسٌ بِبَابِ الحُجْرَةِ لِيُؤذَنَ لَهُ، فَطَفِقَ خالِدٌ يُنَادِي أَبَا بَكْرٍ: يَا أَبَا بَكْرٍ، أَلاَ تَزْجُرُ هذِهِ عَمَّا تَجْهَرُ بِهِ عنْدَ رَسُولِ اللهِ صلّى الله عليه وسلّم؟! وَما يَزِيدُ رَسُولُ اللهِ صلّى الله عليه وسلّم عَلَى التَّبَسُّمِ، ثُمَّ قالَ: (لَعَلَّكِ تُرِيدِينَ أَنْ تَرْجِعِي إِلَى رِفاعَةَ؟! لاَ، حَتَّى تَذُوقِي عُسَيْلَتَهُ [2] ، وَيَذُوقَ عُسَيْلَتَكِ) .

Rifâa el Kurazî’nin karısı Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem-’e geldi ve şöyle dedi: Rifâa’nın karısı idim beni üç talakla boşadı ve boşamayı kesinleştirdi. Ben de Abdurrahman b. Zübeyr ile evlendim. Fakat bunun tenasül uzvunu elbise saçağı gibi gevşek buldum. Bunun üzerine Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem- : «Rifâa’ya tekrar dönmek mi istersin? Hayır, sen onun balcağızından o da senin balcağızından tatmadıkça ona tekrar dönemezsin.» buyurdu. Âişe –radıyallahu anhâ- dedi ki: Ebu Bekir o sırada yanında idi, Halid b. Said ise kapıda kendisine izin verilmesi için bekliyordu. Halid hemen; "Ey Ebu Bekir! Sen bu kadının Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem-’e neleri açık açık konuştuğunu işitmiyor musun?" diye seslendi.